Türk edebiyatı, 18. yüzyılda da gelişimini sürdürmüş, gerek nazım gerekse düz yazıda büyük sanatçılar yetiştirmiştir. Ancak, bu yüzyılın edebi gelişmelerine asıl damgasını vuran, "mahallileşme cereyanı" denilen yerlileşme olayıdır. Önceki yüzyıllarda güçsüz şairlerin çabalarında kendini gösteren Türkçeye dönüş istekleri, bu dönemde güçlü şairlerin katılmasıyla bir Yerlileşme Akımı'na dönüşebilmiştir. Lâle Devri (1718-1730)'nin zevk ve eğlence dünyasından edebiyata yansıyan yaşantılar da bu gelişmeyi hızlandırmıştır.
Erişti Nevbahar Eyyamı
Erişti Nevbahar Eyyamı
Erişti nevbahar eyyamı, açıldı gül-i gülşen
Çerağan vakti geldi, lalezarın didesi ruşen
Çemenler döndü ruy-i yare, reng-i lale vü gülden
Çerağan vakti geldi, lalezarın didesi ruşen
Açıldı, dilberin ruhsarı gibi leleler, güller
Yakıştı zülf-ü huban veş zemine saçlı sümbüller
Nevasaz olmada bin şevk ile aşufte bülbüller
Çerağan vakti geldi, lalezarın didesi ruşen
Çerağan vakti geldi, lalezarın didesi ruşen
Çemenler döndü ruy-i yare, reng-i lale vü gülden
Çerağan vakti geldi, lalezarın didesi ruşen
Açıldı, dilberin ruhsarı gibi leleler, güller
Yakıştı zülf-ü huban veş zemine saçlı sümbüller
Nevasaz olmada bin şevk ile aşufte bülbüller
Çerağan vakti geldi, lalezarın didesi ruşen
BERCESTE
Bakıp o şûh ile nâz û niyâza meşk ederiz
Gülün tebessümüne bülbülün terânesine
........
Bir şeker hândeyle bezm-i şevkâ câm ettin beni
Nîm sun peymâneyi sâkî tamam ettin beni
........
Ayağın sakınarak basma aman sultânım
Dökülen mey kırılan şişe-î rîndân olsun
........
Yetmez mi sana bister ü bâlin kucağım
Serd oldu hava çıkma koyundan kuzucağım
........
Pek istedi efendimi iydin üçüncü gün
Lütfeyle gel Nedimi'ne kurbânın olduğum
........
Ben dedikçe böyle kim kıldı Nedîm'i nâ-tüvân
Gösterir engüşt ile meclisdeki minâ seni
........
Leblerin mecrûh olur dendân-ı sîn-i bûseden
Lâlin öpdürtmek bu haletle mûhal olmuş sana
........
Yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber Nedim
Bir perî-sûret görünmüş bir hayal olmuş sana
........
Düşmen ne denlü sahd ise de şâd ol ey Nedim
Seng üzre gösterir zer-î kâmil ayarını
........
Ey Nedim ey bülbül-ü şeydâ niçin böyle hâmûşsun
Sende evvel çok nevâlar güft ü gûlar var idi
Yazar : Nedim
RUBAİ
Sâkî nigehin tamam kâr etdi bana
Hayretle cihan yüzünü târ etdi bana
Cahbâya bahane bulma vallah billâh
Nitdiyse o çeşm-i pür-humâr etdi bana
Rakkas bu hâlet senin oynunda mıdır
Aşıkların günâhı boynunda mıdır
Doymam şeb-i vaslına şeb-i ruze gibi
Ey sim-beden sabah koynunda mıdır
Yazar : Nedim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder